kırmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish قرمق, from Proto-Turkic *kïr-.

Pronunciation

• IPA^(key): [kɯɾˈmɑk]

Verb

kırmak (third-person singular simple present kırar)

1. to break

   kedim vazomu kırdı.

   my cat broke my vase.

2. to hurt someone's feelings
3. to skip (school)

   Synonym: kaçmak

   bugün quiz olduğunu farkettiğimde okulu kırmaya karar verdim.

   when i realised there was a quiz today at school, i decided to skip school.

Conjugation

Conjugation of kırmak (aorist in -V²r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			kırmak
impersonal participle	imperfective		kıran
	perfective		kırmış
	prospective		kıracak
personal participle	non-prospective		kırdığım	kırdığın	kırdığı	kırdığımız	kırdığınız	kırdıkları
	prospective		kıracağım	kıracağın	kıracağı	kıracağımız	kıracağınız	kıracakları
verbal noun			kırma
way of doing			kırış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kırarım	kırarsın	kırar	kırarız	kırarsınız	kırarlar
		imperfective	kırıyorum	kırıyorsun	kırıyor	kırıyoruz	kırıyorsunuz	kırıyorlar
	past	perfective	kırdım	kırdın	kırdı	kırdık	kırdınız	kırdılar
		imperfective	kırıyordum	kırıyordun	kırıyordu	kırıyorduk	kırıyordunuz	kırıyorlardı (or kırıyordular)
	future		kıracağım	kıracaksın	kıracak	kıracağız	kıracaksınız	kıracaklar
inferential	perfective		kırmışım	kırmışsın	kırmış	kırmışız	kırmışsınız	kırmışlar
	aorist		kırarmışım	kırarmışsın	kırarmış	kırarmışız	kırarmışsınız	kırarlarmış (or kırarmışlar)
	imperfective		kırıyormuşum	kırıyormuşsun	kırıyormuş	kırıyormuşuz	kırıyormuşsunuz	kırıyorlarmış
conditional	simple		kırsam	kırsan	kırsa	kırsak	kırsanız	kırsalar
	perfective		kırsaydım	kırsaydın	kırsaydı	kırsaydık	kırsaydınız	kırsaydılar
optative			kırayım	kırasın	kıra	kıralım	kırasınız	kıralar
progressive			kırmaktayım	kırmaktasın	kırmakta	kırmaktayız	kırmaktasınız	kırmaktalar
necessitative			kırmalıyım	kırmalısın	kırmalı	kırmalıyız	kırmalısınız	kırmalılar
imperative				kır	kırsın		kırın	kırsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kırar mıyım?	kırar mısın?	kırar mı?	kırar mıyız?	kırar mısınız?	kırarlar mı?
		imperfective	kırıyor muyum?	kırıyor musun?	kırıyor mu?	kırıyor muyuz?	kırıyor musunuz?	kırıyorlar mı?
	past	perfective	kırdım mı?	kırdın mı?	kırdı mı?	kırdık mı?	kırdınız mı?	kırdılar mı?
		imperfective	kırıyor muydum?	kırıyor muydun?	kırıyor muydu?	kırıyor muyduk?	kırıyor muydunuz?	kırıyorlar mıydı?
	future		kıracak mıyım?	kıracak mısın?	kıracak mı?	kıracak mıyız?	kıracak mısınız?	kıracaklar mı?
inferential	perfective		kırmış mıyım?	kırmış mısın?	kırmış mı?	kırmış mıyız?	kırmış mısınız?	kırmışlar mı?
	aorist		kırar mıymışım?	kırar mıymışsın?	kırar mıymış?	kırar mıymışız?	kırar mıymışsınız?	kırarlar mıymış?
	imperfective		kırıyor muymuşum?	kırıyor muymuşsun?	kırıyor muymuş?	kırıyor muymuşuz?	kırıyor muymuşsunuz?	kırıyorlar mıymış?
conditional	simple		kırsam mı?	kırsan mı?	kırsa mı?	kırsak mı?	kırsanız mı?	kırsalar mı?
	perfective		kırsa mıydım?	kırsa mıydın?	kırsa mıydı?	kırsa mıydık?	kırsa mıydınız?	kırsalar mıydı?
progressive			kırmakta mıyım?	kırmakta mısın?	kırmakta mı?	kırmakta mıyız?	kırmakta mısınız?	kırmaktalar mı?
necessitative			kırmalı mıyım?	kırmalı mısın?	kırmalı mı?	kırmalı mıyız?	kırmalı mısınız?	kırmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			kırmamak
impersonal participle	imperfective		kırmayan
	perfective		kırmamış
	prospective		kırmayacak
personal participle	non-prospective		kırmadığım	kırmadığın	kırmadığı	kırmadığımız	kırmadığınız	kırmadıkları
	prospective		kırmayacağım	kırmayacağın	kırmayacağı	kırmayacağımız	kırmayacağınız	kırmayacakları
verbal noun			kırmama
way of doing			kırmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kırmam	kırmazsın	kırmaz	kırmayız	kırmazsınız	kırmazlar
		imperfective	kırmıyorum	kırmıyorsun	kırmıyor	kırmıyoruz	kırmıyorsunuz	kırmıyorlar
	past	perfective	kırmadım	kırmadın	kırmadı	kırmadık	kırmadınız	kırmadılar
		imperfective	kırmıyordum	kırmıyordun	kırmıyordu	kırmıyorduk	kırmıyordunuz	kırmıyorlardı
	future		kırmayacağım	kırmayacaksın	kırmayacak	kırmayacağız	kırmayacaksınız	kırmayacaklar
inferential	perfective		kırmamışım	kırmamışsın	kırmamış	kırmamışız	kırmamışsınız	kırmamışlar
	aorist		kırmazmışım	kırmazmışsın	kırmazmış	kırmazmışız	kırmazmışsınız	kırmazlarmış
	imperfective		kırmıyormuşum	kırmıyormuşsun	kırmıyormuş	kırmıyormuşuz	kırmıyormuşsunuz	kırmıyorlarmış
conditional	simple		kırmasam	kırmasan	kırmasa	kırmasak	kırmasanız	kırmasalar
	perfective		kırmasaydım	kırmasaydın	kırmasaydı	kırmasaydık	kırmasaydınız	kırmasaydılar
optative			kırmayayım	kırmayasın	kırmaya	kırmayalım	kırmayasınız	kırmayalar
progressive			kırmamaktayım	kırmamaktasın	kırmamakta	kırmamaktayız	kırmamaktasınız	kırmamaktalar
necessitative			kırmamalıyım	kırmamalısın	kırmamalı	kırmamalıyız	kırmamalısınız	kırmamalılar
imperative				kırma	kırmasın		kırmayın	kırmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kırmaz mıyım?	kırmaz mısın?	kırmaz mı?	kırmaz mıyız?	kırmaz mısınız?	kırmazlar mı?
		imperfective	kırmıyor muyum?	kırmıyor musun?	kırmıyor mu?	kırmıyor muyuz?	kırmıyor musunuz?	kırmıyorlar mı?
	past	perfective	kırmadım mı?	kırmadın mı?	kırmadı mı?	kırmadık mı?	kırmadınız mı?	kırmadılar mı?
		imperfective	kırmıyor muydum?	kırmıyor muydun?	kırmıyor muydu?	kırmıyor muyduk?	kırmıyor muydunuz?	kırmıyorlar mıydı?
	future		kırmayacak mıyım?	kırmayacak mısın?	kırmayacak mı?	kırmayacak mıyız?	kırmayacak mısınız?	kırmayacaklar mı?
inferential	perfective		kırmamış mıyım?	kırmamış mısın?	kırmamış mı?	kırmamış mıyız?	kırmamış mısınız?	kırmamışlar mı?
	aorist		kırmaz mıymışım?	kırmaz mıymışsın?	kırmaz mıymış?	kırmaz mıymışız?	kırmaz mıymışsınız?	kırmazlar mıymış?
	imperfective		kırmıyor muymuşum?	kırmıyor muymuşsun?	kırmıyor muymuş?	kırmıyor muymuşuz?	kırmıyor muymuşsunuz?	kırmıyorlar mıymış?
conditional	simple		kırmasam mı?	kırmasan mı?	kırmasa mı?	kırmasak mı?	kırmasanız mı?	kırmasalar mı?
	perfective		kırmasa mıydım?	kırmasa mıydın?	kırmasa mıydı?	kırmasa mıydık?	kırmasa mıydınız?	kırmasalar mıydı?
progressive			kırmamakta mıyım?	kırmamakta mısın?	kırmamakta mı?	kırmamakta mıyız?	kırmamakta mısınız?	kırmamaktalar mı?
necessitative			kırmamalı mıyım?	kırmamalı mısın?	kırmamalı mı?	kırmamalı mıyız?	kırmamalı mısınız?	kırmamalılar mı?

Related terms

• kırılmak
• kırdırmak
• kırıntı
• kırgın
• kırışmak